Bu yazı için bu resmi çok uygun buldum. Kuzumun gözlerinde endişe vardı çünkü... Hüzün, endişe hepsi... Her şey geçenlerde bize gelen 1,5 yaşındaki Deniz isimli bir kardeşle başladı. İlk defa evimize geliyorlardı. Nisan uykudan uyanınca bu küçük kardeşi, eskiden kendisinin oturduğu ama artık kullanmadığımız ve balkona kaldırdığımız mama sandalyesinde yemek yerken gördü. Çok ciddileşti, önce dikkatle izledi ve sonra anne mama sandalyemi kaldır ama o benim diye ağlamaya başladı. Zaten yemeği de biten Deniz i annesi aldı ve ben de mama sandalyesini yerine kaldırdım. Hadi şimdi kardeşe odanı göster dedim. Elinden tuttu odasına götürdü. Yaklaşık 2-3 dakika içerisinde odasının kapısını kapatıp, onu içeride bırakarak kendisi dışarı çıktı, tabi Deniz korktu içeride kalınca ağlamaya başladı ve bu dakikadan sonra ona hiç bir oyuncağını vermedi, hatta odasına bile sokmadı. Ben ama bak üzülüyor kardeş dedikçe ağlayarak, bağırarak tepki verdi. Ne yaptıysam sakinleşmedi ve apar topar gitmek zorunda kaldılar. Çok üzüldüm ama yapılacak bir şey yok. Sonuçta Nisan büyük ama sadece Denize göre, kendisine göre o da küçüktü ve sanırım kendisine rakip gördü. Oyuncaklarını paylaşmama, oynatmama gibi huyları olmadığını, arkadaş gruplarındaki ve kreşteki tavırlarından biliyorum. Tabi ara sıra inatlaşma haricindeki ufak tefek şeyler dışında. Ama bu başkaydı. Çok etkilendiği belliydi çünkü onlar gittikten sonra da sürekli ben kardeşe oyuncaklarımı vermedim, keşke verseydim, üzülmeseydi, anne hadi çağıralım dedi durdu. Gece yatarken bile bunları diye diye uyudu ve uzun zamandır gece çiş kazası olmayan çocuk gece altını ıslattı. Derinden etkilenmişti kendince. Sürekli konuşa konuşa kendi kendine anlata anlata bu duyguyu sindirmeye çalışıyor. Hayatın her yaşında kendini gösterebilecek bir duyguyla savaşıyor...
Oy kuzu ne tatlı maşallah ,Allah nazarlardan saklasın inşallah...
YanıtlaSilbizede bekleriz..
www.gencergenc.com
sevgiler