Cuma, Aralık 30, 2011

2012' ye 1 Kala...

Bugün yuvada parti yapılacakmış. Biz de giyindik gittik. Geçenlerde çekildikleri resimlerden güzel bir paket hazırlamışlar. Bize güzel bir jest oldu. Parti sonrası Nisanı almaya gittiğimde ise, Nisan'ın resminden t-shirt hediye ettiler. Çok hoşumuza gitti. Tekrar teşekkür ederiz. Nisan'ın hazırladığı yılbaşı kartı ve kapı süsü ise en güzeliydi. Gelin siz de görün...









Perşembe, Aralık 22, 2011

Kıskançlık...


Bu yazı için bu resmi çok uygun buldum. Kuzumun gözlerinde endişe vardı çünkü... Hüzün, endişe hepsi... Her şey geçenlerde bize gelen 1,5 yaşındaki Deniz isimli bir kardeşle başladı. İlk defa evimize geliyorlardı. Nisan uykudan uyanınca bu küçük kardeşi, eskiden kendisinin oturduğu ama artık kullanmadığımız ve balkona kaldırdığımız mama sandalyesinde yemek yerken gördü. Çok ciddileşti, önce dikkatle izledi ve sonra anne mama sandalyemi kaldır ama o benim diye ağlamaya başladı. Zaten yemeği de biten Deniz i annesi aldı ve ben de mama sandalyesini yerine kaldırdım. Hadi şimdi kardeşe odanı göster dedim. Elinden tuttu odasına götürdü. Yaklaşık 2-3 dakika içerisinde odasının kapısını kapatıp, onu içeride bırakarak kendisi dışarı çıktı, tabi Deniz korktu içeride kalınca ağlamaya başladı ve bu dakikadan sonra ona hiç bir oyuncağını vermedi, hatta odasına bile sokmadı. Ben ama bak üzülüyor kardeş dedikçe ağlayarak, bağırarak tepki verdi. Ne yaptıysam sakinleşmedi ve apar topar gitmek zorunda kaldılar. Çok üzüldüm ama yapılacak bir şey yok. Sonuçta Nisan büyük ama sadece Denize göre, kendisine göre o da küçüktü ve sanırım kendisine rakip gördü. Oyuncaklarını paylaşmama, oynatmama gibi huyları olmadığını, arkadaş gruplarındaki ve kreşteki tavırlarından biliyorum. Tabi ara sıra inatlaşma haricindeki ufak tefek şeyler dışında. Ama bu başkaydı. Çok etkilendiği belliydi çünkü onlar gittikten sonra da sürekli ben kardeşe oyuncaklarımı vermedim, keşke verseydim, üzülmeseydi, anne hadi çağıralım dedi durdu. Gece yatarken bile bunları diye diye uyudu ve uzun zamandır gece çiş kazası olmayan çocuk gece altını ıslattı. Derinden etkilenmişti kendince. Sürekli konuşa konuşa kendi kendine anlata anlata bu duyguyu sindirmeye çalışıyor. Hayatın her yaşında kendini gösterebilecek bir duyguyla savaşıyor...

Cuma, Aralık 16, 2011

Okuldan eve gelen...

Kızımın okuldan ilk defa yapıp getirdiği bu kardan adam beni çok duygulandırdı. Kendisi eve girer girmez gururla buzdolabına yapıştırdı. Bana nasıl yaptığını ve bu ağjı, bu göjü, bu buynu diye anlattı :)

Pazar, Aralık 11, 2011

Yol...

  Yola çıktık aniden hafta sonunu değerlendirmek adına. 



Sürprizle uyandık bir Ankara sabahına...



Devamı gelmeyen karın ardından, attık kendimizi sokaklara...



Kuğulu parkta baktık kuğulara...


Islak kuru demeden eğlendik gönlümüzce...



Kah yürüdük özgürce...



Kah yattık keyfimizce...



Sıkılınca açtık camı...



Kapattık falları...



Attık kahkahaları...



Gittik... ama döndük...


Perşembe, Aralık 01, 2011

Hobirium

Bu aralar keçe, kasnak, dikiş merakı sardı demiştim ya kızımın blogunu meşgul etmemek adına bu merakımı sizlerle paylaşmak için Hobirium dayım. Sizleri de beklerim...



Hobirium

Bu aralar keçe, kasnak, dikiş bunlara merak salmıştım ya baktım olmıycak. Kızımın blogunu meşgul ediyorum. Bu merakımı başka alana taşıdım. Adı da Hobirium oldu. Güzel paylaşımlar adına beklerim...

Salı, Kasım 29, 2011

Kreşe başlangıç, atlı karınca, filin banyosu


Bayram öncesi deneme derslerine gitmiştik bayram dönüşü de kesin başlangıç yapıcaktık fakat bayram sonu hastalığı yüzünden geciktik ve ancak bugün başlayabildik. Okula sevinerek gitti. Anne beni oyda bıyakma dedi giderken. Ben seni bırakmıycam, sen oynarken sana süt alıp, gelicem dedim. O zaman bir çay iç ondan sonra git dedi. Önceki gidişlerimizde bana çay ikram edildiği aklında kalarak bu bahaneyi uydurdu sanırım ama dediği gibi yaptım. Zaten içeri girer girmez öğretmenleri paltosunu çıkardı, ayakkabılarını değiştirdi ve arkasına bakmadan merdivenlerden çıktı gitti. Ben yine de kızımı dinledim bir çay içtim ve eve döndüm. Yarıma doğru almaya gittiğimde çoktan yemeğini yemiş tekrar oyuna çıkmıştı. Keyifle geldi yanıma sarıldı. Dönüşte biraz bahçede kaydı ve bana yaptıklarını anlatmaya başladı mutlu mutlu. Boyama yaptıııııkkk, hamuy yaptıııııkkk, ben seni çizdim dedi. Konuşa konuşa geldik eve, elinin üstünü gösterdi. Gülen bir yüz. Kim yaptı bunu dedim. Abla öğretmen yaptı dedi. Yine gideriz dimi anne dedi sonra demek ki memnun, demek ki fazla zorlanmıycaz...

Bu ara gündüz uykusuna direncimiz çok fazla. Anneannesindeyken neredeyse hiç uyumuyor artık. Evde benim zorumla o da binbir dil dökerek. Bana anne ben uyumak zoyunda değilim, uyku zamanı diil, oyun zamanı diye karşılık verir oldu. Gündüz uykusunu bırakmakta istemiyorum. Bakalım belki geçici bir inattır.

Hafta sonu tek başıma kadıköye inme zamanı buldum 1 saat kadar. Öyle bakınırken bu atlı karınca gözüme çarptı çevirince müzik kutusu gibi çalıyor ve dönüyor. Ben Nisan'ın çok beğeniceğini tahmin ediyordum ama elinden bırakmıycağını da düşünmemiştim :)



"Filin banyosu" bizim evde coşkuyla karşılandı. Bir kar masalından sonra harika bir animasyon kitap daha. Sizi de içine alan sımsıcak bir hikaye. Güneşe dokunabildiğiniz, yaprakları, kelebekleri, kuşları uçurabildiğiniz bir eğlence. Ipad ve iphone kullanıcıları AppStoredan ücretsiz edinebilirler. Şimdiki çocuklar çok şanslı demiş miydim? :)



Cumartesi, Kasım 26, 2011

OİP e rakip geliyor

OİP yani Olmadık İşler Peşinde yi bilmeyen yoktur. Kendisi esprili kutukafa çizimleriyle meşhurdur. Üzülerek söylüyorum ki sana rakip geliyor :) Geçen akşam anne özür dilerim bir daha yapmıycam diye yanıma geldi birisi. Elinde ıslak mendil. Sildim çıkmadı dedi. Neyi sildin? Noluyo? filan derken duvardaki resme bakar buldum kendimi. Anne seni çizdim dedi. Duvarı çizdiğine kızamadım çünkü çok güzeldi. Kızımın gözünden ben.Küpelerim bile varmış baksanıza :) Beni ince ve uzun gördüğüne sevindim kızım teşekkür ederim :)

Cuma, Kasım 25, 2011

Yılbaşı Süsleri

Eğer ağaç yapıcaksanız ya da kalabalık olacaksanız önce ağacınızı bunlarla süsleyip, sonra da misafirlerinize gecenin sonunda hatıra olarak hediye edebilirsiniz. Hem şık, hem ucuz, hem de anlamlı hediyecikler olur, aklınıza yattıysa bir mail atın :)





Perşembe, Kasım 24, 2011

Uyumadan...

Kafamda o kadar çok yapmak istediğim şey var ki beynim hiç susmuyor. Sürekli aklıma bir şey geliyor. Geliyor da yapıcak vakit az. Kapansam günlerce odadan hiç çıkmasam yapsam yapsam yapsam istiyorum. Gece yarısına doğru başlayınca ancak 1 tane yapabildim. Devamı gelicek...




Salı, Kasım 22, 2011

Yeni Yıl Hazırlıkları

Mağazalarda , alışveriş merkezlerinde yeni yıl hazırlıkları başladı. İnsanın içini ısıtan şeyler bunlar. Ne kadar olumsuzluk olursa olsun, bir çam ağacı, iki süs gören herkes gülümser. Ben de dün gece biraz dersimi çalıştım. Bu yıl Nisanla çam ağacı süslemek istiyorum. Ona asmak için bir şeyler yapmaya başladım. Bunlardan ilki uzaklardan gelen bu sevimli penguen oldu. Siz de yapın, yaptırın ha ben yapmam, sen yap derseniz de bir mail atın :) Sevgiler...

 





Pazar, Kasım 20, 2011

Papatyam...

Benim mini mini kızım gittikçe kendini farkediyor. Giyindiği zaman aynanın karşısında değişik duruşlar, mimik hareketleri yapıyor. Saçını, kaşını gözünü inceliyor. Daha çok erken belki ama bayan olmanın temelleri atılıyor bu yaşlarda demek ki :)  Bu aralar artık tam bağımsız oynamaya başladı. Hatta odasına kapanıyor, kapıyı açınca kızıyor. Anne şunu yapıyordum, bunu yapıyordum diye söyleniyor. Evdeki her şeyi nereden aldığımı soruyor. Anne bu perdeleri yeyden aldın? diye başlıyor.... gidiyor... İnadımızın doruklarındayız. Her şeyin tersini yapıyoruz. Ben ya da babası bir yanlış yaptıysak hemen seni yaramaz.. diyor bize :) Giyinmek, evden çıkmak çok zor oluyor. Tam bir evcimen...



Pazartesi, Kasım 14, 2011

"Hüzün" e bir şemsiye açtım...

"Hüzün" ile tanışmam bayram tatilimizin son iki gününde oldu. Ayşe Kulin in romanlarını severek okumuşumdur hep. Bu sefer onun hayatıydı okuduğum. Bir anne olarak, anne Ayşe Kulin'in hayatından çok etkilendim. Çok uzun zamandır elim hiçbir kitaba gitmez olmuştu, sanırım bu sefer inadım kırıldı. Kitabı okurken aklıma geldi şemsiye şeklinde bir kitap ayracı yapmak. Tatilden bu "Hüzün" le döndüm. "Hüzün" e bir şemsiye açtım...




Pazar, Kasım 13, 2011

Antalya Anamur dönüşü

Gitmeler olmasa dönmelerin keyfi nereden anlaşılır?  Bu sefer sadece fotolar anlatsın...























Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Pages - Menu

Popular Posts

Mothers hold their children's hands for a short while, but their hearts forever...